6 Şubat’tan bu yana deprem felaketiyle mücadele sürüyor.
Bir yandan afet bölgesinde enkaza dönen şehirler yeniden ayağa kaldırılırken, bir yandan da kalıcı konutlar inşa ediliyor.
Geçtiğimiz aylarda yapılan çalışmalarda, binalara ilişkin ihmalkarlıklar gözler önüne serilmişti.
Ardından savcılık tarafından, sorumluların yakalanması için 11 ilde soruşturma başlatıldı.
Yürütülen soruşturmada kusuru olduğu gerekçesiyle binanın proje sorumluları tek tek yakalandı.
89 kişiye mezar oldu
Depremden önemli ölçüde etkilenen Diyarbakır’da da Diyar Galeria B Blok depremlerde yıkılmış, 89 kişiye de mezar olmuştu.
Olayın ardından tutuklanan müteahhitler Sedat Eser, Mehmet Şirin Yiğit, Şeyhmus Yiğit, inşaat mühendisi fenni mesul Tevfik Demir ile haklarında yakalama kararı bulunan M.E, H.M.Y. ve İ.H.Y. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde kurulan Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.
22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemi
Savcılıkça “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talebiyle sanıklar hakkında hazırlanan iddianame, Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
“Mühürleme sonrası resmi izin olmadan inşaata devam edilmesi…”
İddianamede bilirkişi raporunda, şöyle denildi:
Binanın yapı ruhsatlarının gerekli ekleri olan mimari, statik betonarme ve tesisat projeleri tam olmadan düzenlenmiş olması, temel üstü vizesi alınmadığı halde inşaata devam edilmesi, binada yapılan mühürleme sonrası resmi izin olmadan inşaata devam edilmesi, ruhsat eki projelere uygun olarak yapılmaması, mevcut beton ve donatı özelliklerinin 1995 tarihli ek onaylı statik betonarme projede öngörülen beton sağlamamasından fenni mesulün ve müteahhitlerinin sorumlu olduğu görüş ve kanaatlerine varılmıştır.
“Dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket edildi”
İddianamenin değerlendirme ve sonuç kısmında ise “Şüphelilerin binaların yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu oldukları, yıkılan binanın proje, yapım ve iş bitim aşamasında üzerlerine düşen görev ve yükümlülükleri yerine getirmedikleri, mesleki bilgi, birikim ve tecrübe dikkate alındığında öngörülebilen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket ettikleri tespit edilmiştir. Dolayısıyla sorumlu oldukları anlaşılan şüphelilerin ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma’ suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları kamu adına iddia ve talep olunur.” denildi.
Sanıkların müteahhitlik ve inşaat mühendisliği mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özeni göstermedikleri belirtilen iddianamede, bu nedenle haklarında TCK 53/6 maddesi gereğince “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması” hükmünün uygulanması da talep edildi.
“Kovuşturmaya yer yok”
İddianamede, soruşturma kapsamında daha önce tutuklanan ve dosyaya bilirkişi raporunun sunulmasıyla, Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliğince kusurlarının olmadığı tespit edilen, tutuklulukta geçirdikleri süre ve delillerin toplanmış olması gerekçe gösterilerek, tahliye edilen Bahattin Yıldırım, Ender Tazgel, Mehmet Tazgel, Muhammed Aziz Kadri Özyıldız, Nihat Yıldırım, Rojhat Şenyiğit ve Selahattin Özyıldız’ın aralarında bulunduğu 20 şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtildi.