Norveç’teki arkeolojik kazılarda bulunan “Klastadship” isimli Viking yelkenlisinin replikası “Saga Farmann”, Rahmi M. Koç Müzesi’nde görülebilecek.
Vikinglerin denizcilik tarihine ışık tutmak ve bu kültürü tanıtmak için yola çıkan yelkenli, Norveç’in Tonsberg kentinden 29 Nisan’da başladığı yolculukta 100’den fazla kanal geçerek 3 bin 500 kilometre yol kat etti.
Gemi kaptanı Bjorn Vik ile yolculuğu hayata geçiren tarihçi yazar Eivind Luthen, modern Vikingler’in tarihe geçen 93 günlük deniz yolculuğunu gerçekleştirdiği yelkenlinin replikasının yapım ve yolculuk hikayesini AA muhabirine anlattı.
Kaptan Vik, geminin yapımının 2018’de tamamlandığını belirterek, “Tonsberg halkının İstanbul’a yelken açma hayali vardı. Burası bin yıl önce Vikingler için büyük bir şehirdi. Şimdi Tonsberg’de yapılan bir Viking gemisinin kopyasıyla bunu yapmayı başardık. Bu askeri bir gemi, savaş gemisi değil. Daha çok bir ticaret gemisi. Tekneye eşya koyup, İstanbul’a giderek satıp, Norveçlilerin istediği şeylerle Norveç’e dönüyorsunuz.” dedi.
Zorlu bir yolculuk geçirdiklerini aktaran Vik, yolculuklarının nisan ayında başladığını ve gemi mürettebatının iki haftada bir değişen 60’tan fazla insandan oluştuğunu söyledi.
Vik, geminin Viking dönemindeki yelkenli inşa tekniği hakkında önemli bilgiler verdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bu gemiyi inşa tekniği bir Avrupa mirasıdır. Herkes bu teknik hakkında bilgi sahibi olmak istiyor. Tarihe ilgi duyacak gençlere ihtiyacımız var. Belki okulda bir şeyler öğreniyorlar ama artık gelip elleriyle hissedebiliyorlar, burunlarıyla koklayıp dokunabiliyorlar ve çadırın içine girebiliyorlar. Belki bu gemi gençlere eski çağlarda Viking ve tüccar olmanın nasıl bir şey olduğunu hayal ettirebilir.”
“İstanbul, bence Avrupa’nın en sihirli şehirlerinden biri”
Tarihçi yazar Eivind Luthen ise Türk tarihine ilgi duyduğunu ve Türkiye’ye ilk kez 1971’de geldiğini ifade ederek, “Türkiye çok değişti. İstanbul tarihçiler için harika bir şehir. Çünkü müzeleri, mimariyi, insanların ruhunu seviyorum. İstanbul, bence Avrupa’nın en sihirli şehirlerinden biri. Bu yıl içinde üçüncü kez Trabzon’a gittim ve oradan tüm Anadolu’yu dolaştım. Böylece küçük bir Türkiye tadı alıyorum.” şeklinde konuştu.
Arkeolojik kazılarda buldukları Viking gemilerini milli müzelerinde sergilediklerini vurgulayan Luthen, bugüne kadar “Oseberg”, “Gokstad” ve “Tune” gemilerinin de replikalarını inşa ettiklerini dile getirdi.
Eivind Luthen, Viking efsanelerinde İstanbul’un adının Miklagard (büyük çiftlik) olarak geçtiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul’un İskandinav mitolojisinde çok önemli bir yeri var. Bizans İmparatorluğu ile kurulan ilişkilerde çokça bahsedilir. Bu gemi bir ticaret gemisidir ve insanları tanımanın bir yolunu sağlar. 2023’te yaşıyoruz ve ticaret gemisinin iyi bir sinyal gönderdiğini düşünüyoruz. Gemiyi inşa ettikten sonra İstanbul’a gelmenin planını yaparken salgın başladı, durdurduk. Sonra savaş başladı çünkü biz Volga Nehri’ni kullanacaktık. Sonra plan değiştirdik. Toplam üç ayımızı aldı ama işte buradayız. Bu bizim için harika, Ay’a iniş gibi.”
Üç aydan uzun süredir yolculuğunu sürdüren 20 metre uzunluğundaki Viking gemisi, dün Haliç kıyısındaki Rahmi M. Koç Müzesine demirledi.
Müze ziyaretçileri, ekim sonuna kadar gemiyi yakından görebilecek. Gemi ayrıca belirli zamanlarda gruplar halinde gezilebilecek.
İstanbul’daki ilk durağı Kalamış Setur Marina olan ve Denizde Arama Kurtarma’nın (DAK-SAR) gönüllü desteğiyle Boğaz’daki transferi sağlanan Viking gemisi, müzedeki sergilemenin ardından Şehir Hatları Haliç Tersanesi’nde bakım gördükten sonra dönüş yolculuğuna başlayacak. ???????